Sudan iddianamesi umut ışığı olarak görüldü

Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan El Beşir'in Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından suçlanması, Doğu Afrika ve Güney Afrika'dan insan hakları aktivistlerinin geniş bir kesimi tarafından memnuniyetle karşılandı.

Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan El Beşir'in Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından suçlanması, Doğu Afrika ve kıtanın geri kalanından geniş bir insan hakları aktivisti kesimi tarafından alkışlarla karşılandı.

Milislerin ve Hartum birliklerinin ağır insan hakları ihlalleri yaptığı iddia edilen Arap Kuzeyi ile Afrika'nın Güney Sudan'ı arasındaki geçmiş çatışma, o dönemde milyonlarca masum Afrikalının hayatına mal oldu. Ancak Sudan Halk Kurtuluş Ordusu tarafından askeri olarak oyalanıp barış anlaşması müzakeresine zorlandıktan sonra Beşir'in dikkati intikamla, adamlarının daha fazla soykırım eylemi gerçekleştirdiği Darfur'a döndü. Ve bir kez daha bu insanlığa karşı suçlar, rejimin silahlandırdığı, yaraladığı ve çaresiz Afrikalı kadın ve çocukların üzerine saldığı Arap katil milisler tarafından işlendi ve desteklendi.

Beşir'in rejim lideri olarak görevine devam ederken mahkemeye çıkması pek mümkün olmasa da, eninde sonunda yakalanıp UCM'ye çıkması ve burada iddianame altındaki veya hâlihazırda yargılanmakta olan diğer savaş suçluları arasına katılması bekleniyor.

Bu arada bu hamle aynı zamanda BM Güvenlik Konseyi'nin bu hafta Zimbabve Devlet Başkanı Robert Mugabe konusunda bir kez daha yapamadığını ICC'nin yapabileceği umudunu da veriyor.

Tesadüfen Çin de Sudan'ın neredeyse tüm petrol ve diğer ticari çıkarları karşılığında neredeyse koşulsuz olarak Beşir'i destekliyor ve bildirildiğine göre Hartum rejimine malzeme sağlayarak BM silah ambargosunu ihlal ediyor; Rusya ise çok büyük deliller karşısında bir kez daha suç rejimini desteklemeye açık durumda. Siyasi ve ekonomik çıkarlar için işledikleri suçlar.

Hiçbir demokratik kimliği olmayan Çin ve çok sınırlı demokratik kimliği olan Rusya, Mugabe'nin katil rejimini desteklemek için Güvenlik Konseyi'ndeki oylamada veto hakkını kullanarak kendilerini uygar toplumlardan ayırdılar.

Ancak ICC, Mugabe ve onun önde gelen serserileri hakkında bağımsız olarak tutuklama emri çıkartabilir, bu da onların yurt dışına seyahat etmelerini etkili bir şekilde engelleyebilir, daha sonra tutuklanabilirler ve yargılanmak üzere Lahey'deki mahkemeye teslim edilebilirler.

Batı'dan gelecek tek taraflı yaptırımlar da hala geçerli bir seçenek; Mugabe'nin komşu ülkelerdeki en yakın müttefiklerine, onlar da isimlendirilmek ve utandırılmak istemiyorlarsa, krizi çözmek için kendi müdahalelerini hızlandırmaları yönünde bazı uyarılar vermek de dahil.

Sudan'daki gelişme aynı zamanda Burma'daki gibi diğer serseri rejimlere de zamanlarının dolduğuna ve adaletin, çoğu zaman yavaş ve gecikmeli de olsa, eninde sonunda geleceğine dair bir uyarı niteliği taşıyor.

<

Yazar hakkında

Linda Hohnholz

Genel Yayın Yönetmeni eTurboNews eTN HQ merkezli.

Paylaş...